Bu haberde her üçü de ortak ağırlık taşıyor. İl sınırları ile bu haberde kent Muğla. Muğla, salt Türkiye'de değil dünyada coğrafi bir benzerliği olmayan bir doğaya sahip. Bir ucu Ege, öteki ucu Akdeniz...
Sırtını Homeros'un anlatılarından tanıdığımız dağlara dayamış bir kent! Kıyılarında arkaik evre fizikçileri, matematikçileri, yazarları ve felsefecileri ile uygarlık tarihinde iz bırakmış bu topraklar, bugün Muğla diye adlandırılıyor. Bu topraklarda üst düzey yaratıcı zeka sahibi olmakla ayakta kalabilir insan.
Bugünkü haberimiz bu üçlemeye uygun düşüyor. Olayda imgelem ve tasarım dehası olarak MELSA odak noktasıdır.
İnsan ise, MELSA çalışanları, şöyle ki daha bu tasarımın ortaya çıkışı ile kadınlar odak noktasıdır. Türkiye’de ilk bayan Vali Lale Aytaman’ın Muğla’ya gelişi ve girişimi ile 1995’te kuruluş çalışmalarıyla MELSA ortaya çıkar.
Böylece bu haberdeki; kent, insan, olay; somut ve anlaşılır haber nitelikleriyle bu üçlemenin sınırları çizildi.
Buna, bu habere bir de el emeği olan annelerin üretimini ve ev geçindirme yollarına deggin bir iş/güç odağı oluşunu ekleyebiliriz. Bu özellikleriyle yaptığımız MELSA tanıtımı, aynı zamanda bir Muğla tanıtımıdır.
Değerli İzleyici,
Bir rastlantı sonucu yolumuz Muğla'dan ve MELSA’dan geçti. Muhasebe Müdürü Sayın Nazmiye Kulaç ile ardından eldokuması üretim sorumlusu Sayın Nuray Kuri ile tanıştık.
İyi de oldu. MELSA, bir imaj olarak algı dağarımıza silinmeyecek şekilde işlendi.
MELSA'nın Muğla'da; kültür, ekonomi, turizm için nasıl önemli olduğunu gördük.
Verilen bilgiye göre, tütün, tütüncülük dar boğaza girmiştir bu bölgede. Tütüncülük yapılan köylerdeki kadınların işsiz kalması sıkıntı yaratır. 'Bu kadınları başka nereye kanalize edebiliriz,' diye Vali Lale Aytaman bir araştırma ile yola çıkar.
Bu köylerde daha önceden el dokumacılığının yapıldığı tespit edilir. Tütünde ve tarlada çalışan kadınlar, geçim sağlasınlar diye MELSA canyeleği olur.
Bu başlangıç ile bu olayda yine kadınların parmak izleri ortaya çıkıyor. Sayın Lale Aytaman unutulmuyor MELSA'da.
MELSA El Dokuması üretim sorumlusu Sayın Nuray Kuri'nin çalışma odasında, MELSA Muhasebe Müdürü Sayın Nazmiye Kulaç ile yaptığımız söyleşiyi birlikte izleyelim.
MELSA’nın ne olduğunu daha doğrusu ne olmadığını ondan öğreneceğiz.
Sevgi, içtenlik...
Tekin SonMez, 28 Temmuz 2010, Stockholm
SORU; Sayın Nazmiye Kulaç, MELSA nedir, ya da ne değildir?
YANIT; Sayın Sönmez, köylerde üretilen tütüne kota konulduktan sonra tütün tarlalarında çalışan kadınların işsiz kalması üzerine, işsiz kalan bu köylü kadınlara istihdam yaratma yollarını arayan Türkiye'nin ilk kadın Valisi Lale Aytaman, Yeşilyurt’ta el dokumacılığına yönelik olarak 1994’de bir kooperatif kuruyor. İşte MELSA’nın temeli de 1994 yılında kurulan bu kooperatifle atılmış. O dönemde Lale Hanım’ın eski diplomat olmasından da kaynaklanan geniş çevresi sayesinde yoğun olarak alınan dokuma ürün siparişlerinin karşılanmasında gerek kapasite yetersizliği ve gerekse de köylülerin birbirleri ile geçimsizliklerinden dolayı zorluklar yaşanmış. Bunun üzerine, 1995 yılında Muğla Valiliği bünyesinde altı aylık bir el dokumacılığı kursu düzenleniyor ve hemen akabinde bu kursiyerlerin bilgi ve yeteneklerini hayata geçirebilmelerini teminen MELSA Muğla El Sanatları San. Tic. Ltd. Şti. kuruluyor.
SORU; 1994′teki kuruluş İlkeleri devam ediyor; Kadınlara iş alanı yaratmak. Melsa’nın çalışma alanlarını da öğrenebilir miyiz?
YANIT: Bugün MELSA, el dokumacılığı faaliyetlerinin dışında turizm ve kültür hizmetlerine de büyük ağırlık vermiş, bu alanlarda bölgede geniş bir şekilde tanınmış ve il bazında vergi rekortmenliği başarısını göstermiş bir şirket konumundadır.
SORU; ‘Dokumacılık kursları,’ dediniz. Dokumacılık yapılan başka yerler var mı?
YANIT: Kuruluş sonrasında şirket bünyesinde dokumacılık kursu düzenlenmedi. İlerleyen yıllarda çeşitli köylerdeki kadınlardan kendi evlerinde dokumacılık yapma talebi geldi; kuruluş amacımıza da uygun olan bu talepler değerlendirildi ve dokuma tezgahı olmayanlara dokuma tezgahı tahsis edilerek bu alanda üretimimize katkıda bulunmaları sağlandı. Yani bugün, atölyemizde acil siparişleri karşılayabilecek yeterlilikte kadromuzun yanı sıra köylerimizde de Melsa’nın desteğiyle dokumacılık ve el işçiliği faaliyetleri yürütülmektedir. Kendi evlerinde çalışan dokumacı ve el işçilerimizin sayısı 65’tir.
SORU; Altmış beş bayan üretiyor! Neler üretiliyor Nazmiye Hanım?
YANIT; Yirmi beş kadın dokuma yapıyor, diğerleri nakış, bağlama, kanaviçe, dantel gibi el işleri yapıyorlar. Onların ürettiği dokuma kumaşlar ve el işi ürünleri atölyede değişik kombinasyonlarda tasarlanarak ev tekstili ve giyim ürünleri haline getiriliyor.
SORU; MELSA dokumacılık dışında, işlettiğiniz turizm alanları konusunda örnek verir misiniz?
YANIT; MELSA 2000 yılından bu yana dokumacılığın dışında turizm ve yerel kültüre yönelik faaliyetlerde de bulunuyor. Örnek vermek gerekirse, işte dünyaca ünlü Ölüdeniz plajını MELSA işletiyor. Ölüdeniz, MELSA tarafından işletilmeye başlandıktan sonra hem eski temiz ve güzel günlerine yeniden kavuştu, mavi bayraklı bir plaj haline geldi, hem de şirkete ekonomik anlamda çok büyük katkılar sağladı. Bununla beraber, Saklıkent Milli Parkını da, arada bir yıllık boşluk olsa da, 2003’ten bu yana MELSA işletiyor. Yine Ölüdeniz’in de içinde bulunduğu Kıdrak Milli Parkının günübirlik alanını da MELSA işletiyor. Bu sene şirketimiz, yamaç paraşütçülerinin ve diğer hava sporcularının Babadağ’dan Ölüdeniz’e atlayış yaptıkları hava sporları alanın işletmesini de üstlenerek, bu alanı uluslararası havacılık güvenlik standartlarına göre düzenledi.
SORU; Turizmden kazandıklarınızla ne yapıyorsunuz?
YANIT; Turizm işletmelerimizden elde edilen gelirler, bölge kültürüne, eğitime ve çevre köylerin altyapı hizmetlerine katkı sağlamak için kullanılıyor. Bazı örnekler vermek gerekirse; 'Ormancı' türküsüne kaynaklık eden ve neredeyse tamamen yıkılmış olan Belen Kahvesi’ni satın alarak aslına uygun şekilde restore ettik ve şu an bir müze-kafeterya olarak işletiyoruz. Yine aynı türküde geçen Gevenes Değirmeni de Melsa tarafından aslına uygun olarak restore edildi. Muğla’nın ilk belediye başkanının evi olan “Hacı Kadı Evi” de yine Melsa tarafından mirasçılarından mülkiyeti satın alınarak aslına uygun restore edildi. Fethiye’de 2011-2012 öğretim yılına yetiştirmeyi planladığımız bir meslek lisesi projemiz var, bu lisenin inşaatı tamamen Melsa tarafından finanse edilecek. Muğla Üniversitesi’nin değişik bölümlerinde okuyan toplam 85 öğrenciye burs sağlıyoruz. Ayrıca, faaliyet gösterdiğimiz belde ve köylerin yol, altyapı, cami, çocuk parkı gibi ihtiyaçlarının karşılanmasına katkı sağlıyoruz.
SORU; MELSA şirket olarak nereye bağlı? Çalışma düzeniniz nasıl işliyor?
YANIT; Biz Muğla İl Özel İdaresi’nin bir iştirakiyiz. MELSA, yüzde yetmişbeşi İl Özel İdaresi’ne ve yüzde yirmi beşi Muğla’ya Hizmet Vakfı’na ait bir limited şirkettir. Her ne kadar resmi kurumlara bağlı bir işletme olsa da, Melsa’nın işleyişi diğer özel sektör şirketlerinin işleyişinden farklı değildir. Yani, ertesi güne bırakılmaması gereken bir iş varsa ve olağandışı şartlar söz konusu değilse, o iş o gün tamamlanır.SORU; Muğla kültür varlıklarını kurtarma girişimleri devam ediyor mu?
YANIT; Evet! Yatağan’a bağlı Bozüyük Beldesi Osmanlı döneminde büyük bir yerleşim merkeziydi. Antik dönemlere uzanan bir tarihi dokuya sahip olan bu beldede, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde öğretmenlik yapmış olan Hacı Şükrü Bey’e (Bilginsoy) ait evi mirasçılarından satın alarak restore ettik, şu an bu ev butik otel olarak hizmet veriyor. Yine aynı beldede bulunan Cemil Toksöz Konağı’nı da satın aldık; Kentsel Sit alanı içinde yer alan bu konağın restorasyon projesi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun onayından geçmiş durumda. Konak, önümüzdeki günlerde restore edilecek.
SORU; Ressam Osman Hamdi Bey ile ilişkili bir çalışma da var mı?
YANIT; Evet! Aslında aynı zamanda bir arkeolog ve Türkiye’nin ilk müzecilerinden olan Osman Hamdi Bey’in Yatağan’daki Lagina kazılarına başkanlık ettiği sırada kazı evi olarak kullandığı evi satın aldık, aslına uygun restore ettik. Şu anda bu evin mefruşatı ve müze-eve uygun iç dekorasyonu Genel Koordinatörümüz İbrahim Akaoğlu’nun önderliğinde Atölye Sorumlumuz Nuray hanım tarafından yürütülmektedir. Önümüzdeki günlerde Osman Hamdi Bey Müze-evi olarak açılışı yapılacak. (Not: Bu müze-ev 24 Temmuz 2010’da Muğla Valisi Fatih Şahin tarafından açılmıştır.)
SORU; Nazmiye Hanım, çok kapsamlı çalışmalardan söz ettiniz. İl Özel İdaresi’ne bağlı şirket olarak MELSA bu kadar başarıyı kimlerle paylaşıyor? Tümü de kadınlar mı?
YANIT; Şimdi Melsa’nın kuruluşunda bir kadın parmağının olduğu bir gerçek! Sayın Lale Aytaman’ı anmamak mümkün değil. El dokumacılığı faaliyetleri tamamen kadınlar tarafından yürütülüyor. 2000′den beri Ölüdeniz’de şube müdürlüğü görevini yürüten ve şu an genel koordinatörümüz olan İbrahim Akoğlu’nun şirketimizin turizm alanında bugünlere gelmesinde çok büyük katkıları olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Ölüdeniz dışında Kıdrak, Saklıkent ve Babadağ’ın çok kısa zamanda hizmete hazır hale gelmesi kendisinin ve Fethiye şubemizde çalışan ekibimizin başarısından olsa gerek. Tabii şirket ortaklar kurulunu oluşturan İl Özel İdare ve Muğla’ya Hizmet Vakfı temsilcilerinin şirket faaliyetleri ile birebir ilgilenmeleri ve önümüzü açmaları tüm bu başarıların asıl kaynağıdır. Ki bu ortaklar kurulu Sayın Valimiz ve İl Özel İdare Genel Sekreterimiz’den oluşmaktadır.
SORU; MELSA’yı bir daha özetleyelim ister misiniz?
YANIT; MELSA’nın kuruluş amacı kadınlara istihdam sağlamak ve yöresel el sanatlarını yaşatmaktır. Bunun dışında Muğla kültürünü yaşatmak ve eski kültür varlıklarını imkanları doğrultusunda gün yüzüne çıkarmaktır. Doğal çevreye ve kültürel değerlere saygılı, katma değeri yüksek turizm faaliyetleri yürütmektir.
SORU; MELSA’nın iş alanları daha çok hangi kurumlara bağlı ve ne tür bir paylaşma var aranızda?
YANIT; Faaliyet gösterdiğimiz yerler daha çok Fethiye ve Muğla merkezidir. Turizm ile ilgili bütün işlettiğimiz yerler Orman Bakanlığı Milli Parklar Genel Müdürlüğü veya Özel Çevre Koruma Kurumu’ndan kiralanmıştır. Bu kurumlara, imzalanan protokoller doğrultusunda elde ettiğimiz gelirlerden belli oranlarda pay vermekteyiz.
Tekin SonMez, 24 Mayıs 2010, Muğla
AYRICA BAKINIZ; http://tekinsonmez.com/