12 Mart 2012 Pazartesi

Bursa düşleri olanlar için işte Bursa. Blog başlığında olduğu gibi kent, insan, olay tam da Bursa'nın üstüne bir düş gibi düştü.


Şimdi diyeceksiniz ki Heraklietos, Sokrates ve Platon’dan sonra, Aristoles in gözden düşürdüğü eytişimi kullanan ilk düşünür, Fichte'nin öğretisinde düşünsel gelişim, ve Necati Mert öyküsü dedikten sonra, Bursa haberleri de nereden çıktı...

Ben de Bursa’ya kar yağıyor da, hani haberiniz olsun diye, yanıt vereceğim. Bir şeye, bir yere apansızın kar yağmak, imgelemi ile deyimler de var bu dilde. Hani, ..oraya kar yağsın gör bakalım, derler ya, işte öyle. Bu bir deyim. Bursa ile ilgisi yok.

Bugün 12 Mart 2012. Bursa düşleri olanlar için işte Bursa.

Bursa'ya kar yağıyor. Nereden bakacaksanız bakın. Kimileyin bazı görsellikler söz istemez. Kimileyin de yazabildiğiniz kadar yazın, o görsellik yine de söz kaldırır. Bu durumlar kimileyin kişilere göre değişir de.

O söz kaldıran nedir, diye sorabilirsiniz. Derim ki öz varsa söz olur. Bir şeyde öz varsa yazarsın yazarsın tüketemezsin, anlamında kullandım. Kimi görsellikler söz istemez anlamında.

Bununla birlikte Bursa'ya kar yağıyor. Dün akşam saat 22:00 sularında başlayan yağmur sabaha dek dinmek bilmedi. Şimdi görselliklerde olduğu gibi kar havası başladı. Bu sulu sepken, ıslak günde orta bir yol bulup ilerlemek gerekiyor. Nasıl bir yol? Bursa’da Kent Meydanı denilen alanda bir yol. Saat 09 suları.


Bir kent nasıl olursa kent olur? Bir soru var burada. Bir de ayraç! Otobüse mi bineceksiniz, yürüyecek misiniz? Bursa’yı tanımak için mi yola çıktınız? Pusulayı şaşırmış otel fiyatları ardında seken bir uçurtma gibi bu koşu.. nereye doğru, bu ıslak havada?

Tüyap Kitap Fuarı 10. yılı ile kamuya açılan bir etkinlik. Oraya gidecekseniz 'Kent Meydanı' servis otobüsü için en uygun yer.



Oteller de yelpaze gibi kalitesine göre oradadır. Lokantalar, aşhaneler de.. Şimdi bir otobüsten seyretmek de var Bursa’yı.

Bursa’da zaman, diyen Tanpınar da burada. Orhan Veli ve Sait Faik de... Bir de bu satırların yazarı Tekin Sönmez...




Şimdi diyeceksiniz ki ne ilgisi var bunları yazmanın? Olsun!

İlgisi ne ise o! Ona da sıra gelecek. Bir roman yazarının objektifinden günü gününe bir Bursa izlemek çok mu?

Tamam, siz şimdi görselliklerle başbaşa kalın biraz.. biraz sonra Bursa’ya yine döneriz. Bugün için son bir söz daha. Blog başlığında olduğu gibi kent, insan, olay tam da Bursa'nın üstüne bir düş gibi düştü.


Sevgi, içtenlik...

Tekin SonMez, 12 Mart 2012, Bursa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder